Haber

Yozgat’taki Taş Değirmeninde Üretim Devam Ediyor

SEYFİ ÇELİKKAYA

Yozgat’ın Çadırardıç köyünde 1974 yılında babasının kurduğu taş değirmende üretime devam eden Şükrü Şahiner, kara değirmen kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Tarlalardan gelen buğdayları saf halde temizleyerek klasik taş değirmende un haline getiren Şahiner, çevre il ve ilçelerden gelenlerin taleplerini karşılamaya çalıştığını söyledi.

Yozgat’ın Çadırardıç köyündeki taş değirmende köylülerin tarlalarında yetiştirdiği buğday ve arpalar öğütülerek un haline getiriliyor. Bölgenin tek taş değirmenine çevre il ve ilçelerden talep her geçen gün artıyor. Babasından miras kalan taş değirmende geçmişin lezzetini tattıran Şükrü Şahiner, mesleği babasından öğrendiğinden ve mesleği gelecek nesillere aktarabilecek bir talipinin olmadığından şikayet etti. Babasının 1974 yılında Çadırardıç Köyü’nde kurduğu taş değirmen geleneğini sürdürmeye çalıştığını belirten Şahiner, değirmenin taşını bulamadığını belirterek, taş değirmenlerin çalışma mekaniğinin taş değirmenlerle üretilenlerden çok farklı olduğunu söyledi. günümüz teknolojisi.

“DOĞAL UN OLARAK ÖZELLİKLE ŞEKER HASTALARINA UYGUNDUR”

Değirmen işletmecisi Şükrü Şahiner, taş değirmende buğdayın kepeğiyle birlikte öğütüldüğünü, yeni değirmenlerde ise farklı çalışarak kabuğu çıkarılıp eğirmeyle beyaz un elde edildiğini kaydetti. Tam buğday ununun daha esmer, doğal ve en sağlıklı un olduğunun altını çizen Şahiner, şöyle konuştu:

“Bu değirmeni 1974 yılında babam kurdu. Biz de yapmaya devam ediyoruz. Bu değirmenin özelliği kaliteli un, taş unu. Dünyada su değirmeni birinci, bu taş değirmen ikinci. Buradan buğdayı besliyoruz. Boğaziçi, oradan tam buğday ununu alttan alıyorlar, un olarak alıyorlar ama tam buğday unu olarak özellikle şeker hastaları bu işi yapıyor, doğal un olarak özellikle şeker hastaları yapıyor, çok müşterimiz var, geliyorlar. Çorum’dan, Yozgat’tan, Yerköy’den geliyorlar, çevreden geliyorlar, Balışeyh’ten, Delice’den geliyorlar, çevrede bunun gibi bir değirmen yok, burada sadece bizim değirmenimiz var, bu babamızdan bize miras, aynı mesleği sürdürüyoruz. Bu taşlar değirmen taşları, bunlar eski taşlar, bunlar işe yaramaz, artık yeni taş bulamıyoruz, piyasada taş kalmadı, taş bulamazsak “Kapanacak, başka bir şey kalmayacak” . Bunu bizden başka yapacak kimse kalmadı.”

“KATKISI OLMAYAN DOĞAL, TAM BUĞDAYLI EKMEK BURADA YAPILIR”

Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Balkaya köyünden gelen İsa Gözalan, “Tam buğday ekmeği için un öğütmeye annemin yanına geldim. Çadırardıç köyüne geldik, buğdayımızı öğüteceğiz. Katkısız olduğu için doğaldır. Tam buğday ekmeğinin yapıldığı yer, onu öğütmek için buraya getiriyoruz, diğerleri yapay, “Uydurmadır. Burada unumuz tamamen taştan yapılıyor. Doğal undur” dedi.

“BU DEĞİRMEN BURAMIZ İÇİN MUTLAKA OLMALI”

Buğdayını öğütmek üzere değirmene getiren Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Kendilan Köyü Muhtarı Ahmet Sağlam, şunları anlattı:

“Burada bu değirmen olmazsa olmaz çünkü fabrika ekmeği yenmiyor. Sakız gibi çiğnenmiyor, yutulmuyor. Eklemek zorundayız ya da genelde eklemeden yapıyoruz. Fabrika ekmeğini eklemeden yiyemeyiz.Artık özelliği taş değirmendir.Tamamen taşla öğütülür.Yan tarafı doğaldır.Elekten geçer.Burada öğütülür ve taştan çıkar.Her tarafı olduğu için doğaldır, diğer ekmeklere pek dikkat etmiyoruz. Her yıl geliyoruz. Kışın sonbahar günü, harmandan sonra geliyoruz. 150-200 çinko diyoruz, öğütüyoruz, bize yetiyor. Harmandan harmana Her yıl “Unumuzu burada öğütüyoruz.”

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu